Şiir alemine gecit...  MEHMET AKİF ERSOY

Şiirlerinin listesini görmek için tıklayın.
11/16
Şiirlerinin devamı için tıklayın.

Gitme Ey Yolcu

Hasta

İstiklâl Marşı

Kıssadan Hisse

Meyhane

Oğlum, Bu Temenni Neye Benzer, Bana Bak :

Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi

Uyan

Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı?

Şiirlerinin devamı için tıklayın.
Benzer konulu şiirleri görmek için tıklayın.

Ah Ulan Rıza

Suphi Bir Acaip Adamdı

Can Arkadaşım

Bir Anka Kuşu

Tsippora

Durmuşun Türküsü

Yük ve Eşya Taşınır

Yedi Dağın Çiçeği

Kırmızı Bir Gül Oldu Beni Bitiren...

Yaşıyoruz









Bu sayfanın
renk düzeneğini
isteğinize göre
değiştirmek için
TIKLAYIN


Meyhane Canım sıkıldı dün akşam, sokak sokak gezdim; Sonunda bir yere saptım ki, önce bilmezdim. Bitince bir sıra ev, sonra bir de virane, Dikildi karşıma bir han kılıklı meyhane: Basık tavanlı, karanlık, sefil bir dükkan; İçinde bir masa, yahut civar tabutluktan Atılma çok ölü görmüş acıklı bir teneşir! Yanında hurdası çıkmış bir eski pustu sedir. Sakat, bacaksız on, on beş, hasırlı iskemle, Kırık dökük şişeler, bir de çinko tepsiyle, Beş on kadeh, iki uç testi... Sonra tezgahlık Eden yan üstüne devrilme kirli bir sandık. Sönük sönük yanıyor rafta isli bir lamba... Önünde bir küme: fes, takke, hırka, salta, aba Kımıldanıp duruyorken, sefil bir sohbet, Bu isli zulmete vermekte büsbütün vahşet: -Kuzum Dimitri, bu akşam biraz ziyadece ver... -Ziyade, anladık amma ya içtiğin şişeler? -Çizersin... -Öyle mi? Lakin, silinmiyor çetele! Bakın tavan tebeşirden görünmez oldu... -Hele! -Bizim peşin paramız... Anladın mı dun kurusu? -Ayol tükendi mezem... Bari koy biraz turşu. Arattı kendini ustan... Dinince dinlersin! -Hasan be, sende nasıl nazlı nazlı söylersin! Nedir o türkü... Aman başka yok mu?... Hah, söyle! -Ömer, ne nazlanıyorsun? Biraz da sen söyle. -Nevazil olmuşum, Ahmet, bırak sesim yok hiç... -Sesin mi yok? Açılır şimdi: bir imam suyu iç! -Yarın ne istesin Osman? -Ne isteyim... Burada! -Dimitri çorbacı, doldur! Ne durmuşun orada? -O kim gelen? -Baba Arif. -Sakallı, gel bakalım... Yanaş. -Selamünaleyküm. -Otur biraz çakalım... -Dimitri, hey parasız geldi sanma, işte para! -Ey anladık a kuzum... -Sar be yoldaşım cidara... -Aman bizim Baba Arif susuz musuz içiyor! -Onun biç dalgası olmak gerek: Tünel geçiyor. -Moruk, kaçıncı kadeh? Şimdicik sızarsın ha! -Sızarsa mis gibi yer, yetmemiş adam değil a. Yavaş yavaş kafalar, kelleler kızışmıştı, Ağız, burun, hele sesler bütün karışmıştı; Dikildi ağzına baktım, açık duran kapının, Fener elinde bir erkek, yanında bir de kadın. Beş on dakika suren bir düşünceden sonra, Kadın girdi o zulmet-sera-yi menfura. Gözünde ebr-i teessür, yüzünde hun-i hicap, Vücudu ra'se-i na-car-i ye's icinde harab, Teveccüh eyleyerek sonradan gelen Babaya: -Demek taşınmalı artık çoluk çocuk buraya! Ayol, nedir bu senin yaptığın? Utan azıcık... Anan da, ben de, yumurcakların da aç kaldık! Ne iş, ne güç, gece gündüz içip zıbar sade; Sakın düşünme çocuklar acep ne yer evde? Evet, sen el kapısında sürün işin yoksa! Getir bu sarhoşa yutsun, getir paran çoksa! Zavallı ben... Çamaşır, tahta, her gün uğraş da, Sonunda bir paralar yok, el elde baş başta! O tahtalar, çamaşırlar da geçti, yok halim... Ayakta sallanışım zorlanır Huda alim! Çalışmadın, beni hep bunca yıl çalıştırdın; O yavrucakları çıplak, sefil alıştırdın; Bilir mahalleli kim, aldığın zamanda beni, Cebiz çimenle donatmıştı beybabam evini. Ne oldu şimdi o eşya? Satıp kumarda yedin! Evet, kumarda yedin, hem de karşılarda yedin! Herif! Şu halime bak, merhametli ol azıcık... Bırak o zıkkımı, içtiklerin yeter artık. Efendiler, ağalar, siz de bir nasihat edin, Sizin belki var evladınız... -Hasan, ne dedin? -Bırak, köpoğlu kadın amma çalçeneymiş ha! -Benimki çok daha fazlaydı. -Etme! -Elbet ya! Onun için boşadım. Sen işitmedin mi Halim? -Kadın lakırdısı girmez kulağıma zati benim. Senin kadın dediğin adete pabuç gibidir: Biraz vakti taşınır, sonradan değiştirilir. Kadın bu sözleri duymaz, tazallüm eylerdi; Herif mezar taşı tavriyle sade dinlerdi; Açılıp ağzı nihayet, açılmaz olsa idi! Taşıp döküldü, içinden şu la'net-i ebedi: -Cehennem ol seni hınzır orospu, git Boşsun! -Ben anladım işi, sen komşu, iyice sarhoşsun; Ayıltınız şunu yahut! -ilişmeyin! -Bırakın! Herif ayıldı mı, bilmem, düşüp bayıldı kadın! Mehmet Akif Ersoy



40
defa okundu
0
defa tavsiye edildi
0
defa yorumlandı
6
üye antolojisine eklendi
arkadaşına GÖNDER
e-kart YAP
antolojine EKLE
yazıcından BASTIR
eleştiri, yorum YAP
Görüş, bilgi vb. EKLE
varsa, hataları BİLDİR

şairi için yapılmış bir web sitesinin linkini EKLE şairin biyografisini EKLE
şairini internette heryerde ARA hatıra, anekdot, bilgi vb. EKLE
bu şiirin şiir.net'ten silinmesini ÖNER bu şiirin konusunu EKLE
En son okuduğun şiirlerin listesini görmek için TIKLA
Bu şiiri antolojinize ekleyin. Bu şiiri bir cep telefonuna gönderin. Bu şiiri e-kart yaparak arkadaşınıza gönderin. Bu şiiri yazıcınızdan bastırın. Bu şiiri bir arkadaşınızın e-mail adresine gönderin.